İtalya’da Komik Duruma Düşmemeniz İçin 10 Kültürel Farklılık

Bu yazımızda İtalya’da karşılaşabileceğiniz komik duruma düşürebilecek kültürel farklılıklardan ve turistlerin yaptığı hatalardan nasıl uzak durulur ondan bahsedeceğiz.

Hazırsanız başlıyoruz!

1-) Dili öğrenin

En temelinden başlayalım :) Birçok insan “Ciao” kelimesinin İtalya’da selamlaşma amaçlı kullanıldığını bilir, eğer bilmiyorsanız artık biliyorsunuz. :) Ancak, çoğunun bilmediği şeyse bu kelimenin İtalyanlar tarafından hem “Merhaba” hem de “Görüşürüz” anlamında kullanıldığı. O yüzden bir mekana girdiğinizde ya da yemeğinizi yiyip çıkarken garsonun “Ciao” demesi sizi şaşırtmasın.

2-) Kafeini fethedin.

Kahve, İtalyan kültüründe çok farklı bir yere sahiptir. Neredeyse her köşe başında kahve içebileceğiniz bir bar bulunur. (Çok nadir cafe kelimesiyle karşılaşacaksınız.) Eğer yerel halka ayak uydurmak istiyorsanız İtalyanlar gibi davranın, tezgahın önünde kahvenizi 5 dakikada yudumlayın. Sabah 11’den sonra cappuccino sipariş etmeyin, eğer burnunuzun dibindeki onaylamayan bakışlardan rahatsız olmuyorsanız tabii. Sütlü kahveler sadece kahvaltıda servis edilir, o yüzden kültürel suç işlemekten kaçının ve klasik espresso tercih edin. “Kahve” sipariş ettiğinizde ise önünüze espresso geleceğini unutmayın. Karamel latte sevenler hayal kırıklığına uğrayacaklardır. Çünkü İtalya’da latte sipariş ederseniz önünüze bir bardak süt gelecektir. Nedeni de İtalyanca’da latte’nin süt anlamına gelmesidir, ama üzülmeyin eve döndüğünüzde Starbucks sizleri bekliyor olacak. :)

3-) Bilinçli sipariş verin.

Söz konusu gelato, pizza al taglio, pastalar ya da tezgahtan alacağınız herhangi bir şey ise öncelikle alacaklarınızın ödemesini yapmanız beklenir. Fişinizi sonrasında görevliye verip istediğiniz ne ise onu alabilirsiniz. Bu yüzden siz oradayken birkaç kişi daha gelip yaygara çıkarmadan önce en iyisi kasaya doğru gitmeniz ve acele etmenize gerek kalmadan siparişinizi vermenizdir.

4-) Şık giyinin.

İtalyan modasıyla özdeşleşen zarif, lüks ve şık gibi kelimeler klişe olarak düşünülse de aslında gerçekten çok da uzak sayılmazlar. İtalyanlar detayları önemsemeleri ve görünüşlerine dikkat etmeleri ile ünlüdür. Eğer göze batmak istemiyorsanız ya da klasik bir turist gibi görünmek istemiyorsanız size çok açık giyinmemenizi öneririz. Hava nasıl olursa olsun. Bu ipucu özellikle müze ve kilise gezmeyi planlıyorsanız işinize yarayacaktır. Çünkü birçok kilise şort giyiyorsanız ya da omuzlarınız açıksa giriş yapmanıza izin vermeyecektir. Parmak arası terliklerinizi ve spor ayakkabılarınızı sandaletleriniz ve makosen ayakkabılarınızla değiştirin. Ve son bir şey daha. Lütfen eşofmanlarınızı ve formalarınızı geride bırakın. Yaşadığınız yerde son derece popüler olabilirler ama İtalya’da son trendler o kadar da ilgi çekici değil!

5-)Uygun biçimde alışveriş yapın.

Yerel bir markete gittiğinizde istediğinizi genelde rahatça bulabilirsiniz ama söz konusu taze ürünler olunca gitmeden önce bilmeniz gereken birkaç şey var. Aksi takdirde çıkışta uzun bir kuyruğa neden olan kişi siz olabilirsiniz! Meyvenizi ve sebzenizi koridorlarda sanki vals yapıyormuşcasına seçmeniz İtalya’da pek uygun görülmez. Bu işi İtalya’ya özgü bir şekilde yapmak isterseniz öncelikle etrafınıza bakının ve plastik bir eldiven arayın. Bu sayede suçluluk duygusundan arınmış olursunuz. Seçiminizi yaptıktan sonra torbaya koyun ve seçtiğiniz ürünün üzerindeki sayıyı mutlaka okuyun. Önemli bir ayrıntı çünkü ürünün ağırlığını ölçerken bu sayıyı makineye girmeniz gerekiyor ki fiyat etiketi alabilesiniz. Eğer kasaya elinizde bir torba dolusu meyve ve etiket almadan giderseniz, bu hem sizin için hem kasiyer için hem de arkanızda bekleyenler için zaman kaybından başka bir şey olmaz.

6-) Sorunsuz seyahat edin.

İtalya’da ismi iyi anılmayan bir şey varsa o da ulaşım sistemidir. Tren gelmesi gereken zamanda gelirse eğer kendinizi şanslı sayabilirsiniz. Her ne kadar seyahat sorunları hakkında pek önerimiz olmasa da mümkün olduğunca sorunsuz bir yolculuk için yapabileceğiniz bir şey var. Binmeden önce biletinizi doğruladığınızdan emin olun. Bunun ne kadar önemli olduğundan ve kaç kişinin bunu yapmayı unuttuğundan yeterince bahsetmemiz mümkün değil. Oradaki onaylama makinesine bir saniyenizi ayırmamanızın sonu para cezası ile bitirebilir.

7-)Ustalıkla yemek yiyin.

İtalya’da geç yenen öğle yemeği diye bir şey yok. Turist tuzaklarına yakalanmamanın en iyi yolu İtalyanların yemek kültürüne ayak uydurmaktır. Restoranlar genelde 12-15 saatleri arasında öğle yemeği için açılır sonrasında 18.45’te akşam yemeği için tekrardan açılır. Bu saatler arasında açık olan restoranlar genelde düşük kalitelidir. Özellikle camına yapıştırılmış piksel piksel pizza ve makarna resimleri varsa! Size yine İtalyanlar gibi yaşamanızı öneririz… Sabah kahvaltısında kruvasan yanında bir kahve, 13.00 civarı hafif bir öğle yemeği belki bir kadeh şarapla beraber makarna, devamında 18-19 saatleri arasında aperatif olarak Spritz Aperol ve sonrasında 21-22 saatlerine doğru yiyeceğiniz balık ya da et ürünleriyle akşam yemeğinizi tamamlayabilirsiniz. Ama eğer kendi rutininize devam etmek isterseniz ve saat 16 gibi içiniz kıyılmaya başlıyorsa taze panini, dilim pizza ve sandviç satan bir bar ya da bir market bulabilirsiniz.

8-) Pizzada profesyonel olun.

Pizzanın İtalya gezinizde özel bir yere sahip olacağı su götürmez bir gerçek. Birçok pizza çeşidiyle karşılacağınızı düşünmeyin çünkü söz konusu bu nefis yiyecekse anahtar nokta basitlik olmalı. En iyi tecrübe için klasiklerden vazgeçmemenizi öneririz. Sizleri pizza cennetine taşıyacak margherita bufala ya da baharat seviyorsanız Divola tam size göre. Ayrıca lütfen ananaslı pizza sipariş etmeyi aklınızdan bile geçirmeyin. Lütfen, kendi iyiliğiniz için. Ananaslı pizza diye bir şey yok çünkü.

9-) Ekmeği olması gerektiği gibi yiyin

Hayır, hayır gülmeyin :) Bu önemli bir durum. Her yemekte siz menüye göz atarken atıştırabilmeniz için bir sepet ekmek (kızartılmış) servis edilir. Onlara eşlik eden iki küçük şişe de vardır. Olio di oliva e aceto balsamico!( Zeytinyağı ve balzamik sirke) Garsona tereyağının nerede olduğunu sormadan önce tabağınızın kenarına biraz bunlardan koyun, üzerine bir tutam tuz atın ve küçük ekmeğinizi banın. Çok iyi değil mi? Ama bununla hemen çılgına dönmeyin. Ekmeğinizin bir kısmını tagliatelle al ragù yani spagetti bolonezden kalanların tadını çıkarmak için saklayın.

10-) Akıllıca hesap ödeyin.

Onca ekmek ve pizzadan sonra tatmin olmaktan çok daha fazlasını yaşadınız (İtalya’da karbonhidrat almak serbest!) ve sıra hesabı ödemeye geldi. Çoğunlukla altta coperto kelimesini ve yanında yazan genelde kişi başı 3 euroyu geçmeyen küçük bir ücretin yazılı olduğunu göreceksiniz. Kelime anlamıyla bu ekmek ve masayı ifade eder ama aslında servis ücreti olarak kullanılan bir İtalyanca kelimedir. Aklınızda bulunsun İtalya da bir restoranda yemek yediğinizde yemeğinizden biraz daha fazla ücret ödemeniz gerekir. Bu geleneğin artı yönü de var. İtalya’da tip vermeniz beklenmez ve desteklenmez de. Eğer fazladan şarap içmediyseniz ya da o gün kendinizi cömert hissetmiyorsanız!

Artık İtalyan yaşam tarzını iyice öğrendiğinize göre sizi bu kültürel farklılıkları ilk elden görmenize yardımcı olacak düşük maliyetli hostellerimizden yer ayırmanızı engelleyen hiçbir şey yok.. Bu yazınızı Dolce Vita tarzında yaşayın!