Amsterdam'ı 3 Günde Sadece 170 Euro'ya Gezin

18.10.2018

Avrupa'nın en pahalı şehirlerinden biri olan Amsterdam'ı ziyaret etmek sizce ne kadardır? Eğer tavsiyelerimize kulak verirseniz, sadece 170 Euro karşılığında hem uyuyup, yemek yiyip hem de eğlenebilirsiniz.

Amsterdam pahalı ve abartılmış bir şehir olmasına rağmen bütün rekabetlerden zaferle ayrılarak 2018 yazının en iyi yerlerinden biri olarak ilk 10'a tekrar girdi. Peki, Amsterdam'ın ünü "seks, uyuşturucu ve rock&roll" a layık mı? Muhtemelen öyle olmasa da bunun aksini söyleyen kesin bir bilgi yok. Sis perdesinin arkasındaki Hollanda'nın başkenti, keşfedilmeyi bekleyen bir mücevherdir. Peki, bu şehri gezmek ne kadara mal olur?

Düşük bir bütçeyle Amsterdam'ı ziyaret etmek, fahiş fiyatlı restoranlar ve turist tuzakları yüzünden en deneyimli sırt çantalı gezginler için bile zorlu bir iş. Zor ama imkânsız değil. Nasıl mı? İşin sırrı; akıllıca seyahat etmek! Bir sanatsever misiniz? Van Gogh Müzesi'ne 18 Euro vererek Heineken Deneyimi'ni feda etmek zorunda kalırsınız (her zaman kendinizi bir Arjantin birasıyla teselli edebilirsiniz). Heyecan dolu bir macera mı arıyorsunuz? Şehrin panoramik manzarasını sunan A'dam Lookout, Hollanda'nın tarihini ve kültürünü yansıtan Amsterdam Müzesi'nden kesinlikle daha iyi!

Fotoğraf: @globalcityscapes

Öte yandan 75 müze, 32 market, 173 kahve dükkânı, 40 şehir parkı ve 165 adet kanalı (ve toplamda 1281 köprüsü) göz önünde bulundurulduğunda, şehrin her bir köşesini gezmek için bir hafta bile yeterli olmaz. Gezi anlayışınızla daha uyumlu olan ve daha fazla çaba gerektiren bu yol sadece cüzdanınızı korumakla kalmayacak, aynı zamanda şehrin sonsuz turistik mekânlarından geçen kısır, uzun, yetersiz ve soluksuz bir gezintiden sizi uzak tutacak.

Peki, Amsterdam'ı 3 gün içinde bir servet harcamadan ziyaret etmek isterseniz ne olur? Tercihlerinize kolayca uyarlanabilen ve 3 gün sürecek olması düşünüldüğünde oldukça ucuz bir seyahat programı hazırladık; sadece 170 Euro'ya Avrupa'nın en pahalı şehirlerinden birinde uyuyacak, yemek yiyecek ve eğleneceksiniz! Nasıl olacağını öğrenmek için yazımızı okumaya devam edin ve sizin için hazırladığımız #HCtraveltips'e kulak verin.

Temel şeylerle başlayalım: Amsterdam'ın toplu ulaşım sistemi Avrupa'daki en verimli toplu taşıma sistemlerinden biridir, sadece sunulan kolaylığa ödeme yaparsınız. Tramvay ve trenlerde önerdiğimiz tek masraf, Amsterdam-Schiphol Havaalanı'ndan şehir merkezine gidiştir. Demiryolu doğrudan terminallerin altında bulunur ve bilet fiyatı 3.50 Euro civarındadır.

Amsterdam, gerçekten turistler için yapılmış gibi görünüyor: Kültürel ve sanatsal yerlerin önemli olanları, 10 dakikalık bir yürüyüşle kolayca ulaşılabilecek birkaç kilometrelik bir yarıçap içinde toplanmıştır. Tek yapmanız gereken, rotanızı aklınızda tutmak ve Google Haritalar'la nerede olduğumuzu takip etmek için değerli dakikalarınızı harcamamak…

Fotoğraf: @karamintheworld

#HCtraveltips n.1: İyi bir sırt çantalı gezgin, kalkış tarihi yakın bir uçak biletinin hızla artan fiyatından hayatta daha hızlı artan bir şey olmadığını bilir. Pek çok arayıştan sonra yapılan rezervasyon, akıllı tasarruf için izlenecek ilk kuraldır. Dört ay öncesi, Amsterdam'a 50-60 Euro gibi mütevazı bir fiyata uçuş bulmak için yeterlidir (son birkaç hafta kala bu fiyat 200 Euro'yu bulabiliyor, hem de bu fiyata bagaj dâhil değil).

Uçak rezervasyonu yapıldıktan sonra, görevin ikinci esas yıkıcı problemi ise; bütçenizin tamamını harcamadan şehirde nerede kalacağınız. Sadece tek bir cevabı var o da: Amsterdam'da bir hostel! Amsterdam'ın en fazla hostele sahip merkezlerden biri olması bir tesadüf değil; temiz, genç, merkezi ve hepsinden önce ekonomik pansiyonlar - bu, bir yatağa 50 Euro vermektense, bu parayı yemeğe ve partilere harcamak isteyen her gezgin için muhteşem seçenektir.

Stayokay Amsterdam Vondelpark, bizim favorilerimizden biridir. Muhteşem konumu sayesinde sadece Vondelpark'ı değil, Amsterdam'daki en geniş ve en güzel yeşil alanı görüyor. Şehrin kalbini çevreleyen kanalların eş merkezli kemerleri olan "grachtengordel"'in içine girmek sadece 7 dakika sürüyor. Ayrıca temalı geceler, harika içkiler ve muhteşem plazma TV imkânlarının sunulduğu bir restoran-bar olan BITE & DRINK'te keyifli saatler sizleri bekliyor.

Stayokay City Hall Amsterdam Vondelpark; çünkü bir hostel sadece bir yataktan fazlasıdır, yeni arkadaşlıklar ve paylaşımlardır.

Geceliği 100 Euro'dan başlayan hizmetler ve olanaklar burada 27 Euro! €54* özel banyo, kişisel dolap ve lavanta kokulu çarşafların olduğu 4 kişilik yatakhanede 2 gece konaklamak için yeterlidir. İşte pansiyonların büyüsü!

#HCtraveltips n.2: Eğer saatlerce uyuyarak dinlenebileceğiniz bir tatil arıyorsanız, Amsterdam size göre değil. Burada, bacaklarınız sizi artık taşıyamayacak kadar yorulduğunuzda uyur ve güneşle birlikte uyanırsınız. Şehrin sunduğu her şeyden en iyi şekilde yararlanmak için 9.30'dan sonra kahvaltı yapmamanızı öneririz.

Siz eğlenmek istediğinizde cüzdanınız ağlıyorsa, Amsterdam'da nereleri ziyaret etmelisiniz?

Hostelinizden sadece 9 dakikalık mesafede, Amsterdam'ın en çok ziyaret edilen 3 müzesi yer alır: Van Gogh Müzesi, Stedelijk Müzesi (tam tersi) ve Rijksmuseum Müzesi.

Sanat kitaplarından sanat hakkında her şeyi öğrendiklerini düşünenlere sadece Van Gogh Müzesi'ni ziyaret etmelerini öneriyoruz. Diğerlerine kıyasla biraz daha pahalı ama kesinlikle en ünlü olanı, dünyanın en ünlü Hollandalı ressamı tarafından "The Sunflowers", "The Potato Eaters" gibi başyapıtları ve işkence edilmiş portreleri gibi en büyük sanat eserleri koleksiyonunu barındırıyor.

Çağdaş sanatın en büyük fotoğraflarının yer aldığı Stedelijk Müzesi, 17.50 Euro'luk makul bir alternatif olacaktır. Pollock, Picasso, Changall, De Chirico, Mondrian, Kandinsky'nin renkleri ("Base" ya da müzenin daimi koleksiyonu) ziyaretçileri bir eldiven gibi çevreliyor. Soyut eserleri sevenler için tavsiye edilir.

#HCtraveltips n.3: Amsterdam, saat 9.00'da kapılarını açan ve 17.30 / 18.00'a kadar halka açık olan çok sayıda müzeye ev sahipliği yapıyor. Ziyaret için bir zaman belirleyin (müze başına iki saat yeterli olacaktır) ve tatilinizin sanatsal kısmını sabah ve / veya öğleden sonra değerlendirin.

Rijksmuseum'u, şehrin gerçek ruhunun resimlerle, heykellerle ve şaheserlerle gösterildiği muazzam Ulusal Müze'yi fark etmemek imkânsız. Burayı gezmek için çok rahat 5 saatinizi ayırmalısınız. Eğer Rembrandt'ın Night Watch başyapıtını görmeden Amsterdam'dan ayrılmak istemezseniz, RijksMuseum uygulamasını telefonunuza indirin. Bu uygulama, 18 Euro giriş ücretine bir de sesli rehber için ek ücret vermemenizi sağlayacak interaktif bir müze rehberidir.

Fotoğraf: @rijksmuseum

Şehirdeki bahçeleri ve en ünlü selfie yerini - müzenin ön cephesine bakan devasa çeşmenin önünde yer alan "I Am Amsterdam" heykeli - gezmek ücretsiz. ("d" harfi, tırmanması en zor olanı ama en konforlusu da odur.)

Müzeler hakkında söyleyeceklerimiz, tamamen farklı iki müzeden bahsettikten sonra tamamlanacak; Anne Frank'in Evi ve Seks Müzesi. Genç Anne'in günlüğü, her lisenin yaz tatili okuma listesinde bulunur. Ailenin gizli kalmış yerini ziyaret etmek neredeyse gerçeküstü bir deneyimdir. Titreme ve biraz gözyaşı tehlikesi… Beklendiği gibi, bilet kuyruğu günün her saatinde uzun ama neyse ki bilet fiyatları 10 Euro.

Amsterdam'ın seks şehri olma klişesinden kurtarmak için Hollanda'nın desteklediği devasa medya kampanyasına rağmen, şehrin en gözde cazibe merkezlerinden biri olan Seks Müzesi'nin arkasındaki hikaye farklı bir hikâye. Red Light Bölgesi, en yoğun bölge olmasa da şehrin kimliğinin vazgeçilmez bir parçası; De Wallen'a ayak basmadan Amsterdam'ı gezdim dememelisiniz.

Fotoğraf: @amsterdamredlightdistricttour

#HCtraveltips n.4: Müze bağımlısı mısınız? O zaman kesinlikle bir şehir kartına ihtiyacınız var. I am Amsterdam kart, bu konuda en idealidir; 24, 48, 72 veya 96 saatlik kartlardan seçiminizi yapın ve 42 müzeden dilediğinize ücretsiz olarak girin. Bu kart online olarak satın alınabileceği gibi havaalanlarından veya merkez istasyondan da temin edilebilir. Fiyatları 59 euro'dan başlar.

Bonus Müzeler: Eğer daha fazla müze ziyaret etmek isterseniz, NEMO Müzesi, Tropenmuseum Bilim Müzesi, Etnografya Müzesi (çocuklarla şehri geziyorsanız burası mükemmeldir), en büyük denizcilik müzelerinden biri olan Het Scheepvaartmuseum, ARTIS Royal Hayvanat Bahçesi, büyüleyici tasarımıyla ünlü sinema müzesi olan EYE Film Müzesi, Pipa Müzesi, Elmas taşçılığı üzerine Elmas Müzesi, dünyada mikropların ayrıldığı tek müze olan Micropia Müzesi, 6000 bitki türü ve 1600 bitkinin sergilendiği Botanik Bahçesi keyifli vakit geçirebileceğiniz diğer yerlerdir.

Bütçe dostu seyahat ederken Amsterdam'da ne yemeli: Hafif bir öğle yemeği ve yerel lezzetler…

Rijksmuseum'dan 10 dakikalık mesafede Amsterdam'ın en popüler kulüplerinden biri olan Hap-Hmm vardır. Burası şöhretini mükemmel kalitesine ve basit malzemelerle hazırlanan Hollanda menüsüne borçludur; günün vazgeçilmez çorbası (bezelye olabilir), haşlanmış sebzeler ve bir kahve 10-12 Euro'yu asla geçmez. Tek dezavantajı ise mekânın küçük olması; gitmeden rezervasyon yaptırın veya sabırlı olun.

Ama ekonomik seyahatin kralı olmak istiyorsanız o zaman pazara gitmeyi düşünebilirsiniz. Noordermarkt ve Albert Cuyp, ürün çeşitliliği eski deri ceketlerden organik sebzelere kadar uzanan Avrupa'daki en büyük açık hava pazarlarıdır.

Fotoğraf: @albertcuypmarkt

Burada sokak yemekleri, yıldızlı şeflerin mutfağında yapılanları aratmıyor. Hiçbir şey 4 euro'luk Hollandalı ringa sandviçinden daha lezzetli olamaz ve patates kızartması en güzel eşlikçisidir. Bu yemeklerin Amsterdam'ın ana kahramanı olduklarını anlamak için Instagram paylaşımlarına bir göz atabilirsiniz. Her iki pazar da şehrin en iyi bölgelerinde yer alıyor; gece hayatının merkezi olan Oude Pijp ve eski bir işçi sınıfı mahallesi olan Jordan, şu anda tam bir kartpostallık görüntüye sahiptir.

#HCtraveltips n.5: Nieuwmarkt, daha küçük bir pazardır ve taze meyvelerden yapılan smoothie'leri sadece 1 Euro'ya alabilirsiniz.

Fotoğraf: @hungryhugh

Öğleden sonra Amsterdam'da nereler görülmelidir?

Kanallar olmasaydı Amsterdam nasıl olurdu? Amsterdam'ı çevreleyen sular, şüphesiz ki şehirdeki en güzel açık hava müzesi ve tamamen ücretsiz. Şehrin 360 °'lik manzarasını deneyimlemek isteyenlere bundan daha güzel bir tavsiye yok. Kanallar boyunca yürüyün, hala içinde sakinlerinin bulunduğu yüzen evlere göz atın, yüksek evlerin sonunu görmek için başınızı göğe kaldırın ve şehrin tadını çıkarın.

Ender yerleri görmeden dönmek olur mu?

Singel Yolu'ndaki 7 numara ya da Avrupa'nın en dar evi kesinlikle bir metrekareden daha küçük. Peki ya "take one, see fifteen" köprüsüne ne demeli? Tek yapmanız gereken köprünün ortasında, Reguliersgracht ve Herengrachtand köşesinde durmak ve 15 köprünün şehrin iki yanı arasında nasıl birbirini takip ettiğini izlemek. Amsterdam kanallarının neden UNESCO tarafından korunduğunu anlayacaksınız.

Hostele dönüş yolunda, birkaç metrelik arayla 19. yüzyıl mimarisinin özeti sayılan yedi ulusun binalarının olduğu Zevenlandenhuizen'de durabilirsiniz. Fransa, İspanya, Rusya, İtalya, Almanya… Renklerin ve dekorasyonun harmanlanmasını sadece Amsterdam'da bu kadar iyi görebilirsiniz. Burası gerçekten bir hatıra fotoğrafını hak ediyor!

Kanallardan bu kadar bahsetmişken şehrin bir diğer ünlü simgelerinden olan eğik evleri de anlatmamak olmaz. Şehre ulaştığınız anda hemen fark edeceğiniz bu evler birer yanılsama değil, evlerin suya bakan cepheleri gerçekten de eğiktir. Peki, sizce şehrin özgür atmosferi fazla coşkulu bir mimarinin sonucu mu? Muhtemelen öyle, ama gerçek açıklaması bu değil.

Hollanda'da evlerin genişliğine eşit bir devlet vergisi ödeme zorunluluğu olduğundan, insanlar evlerini dar ve uzun bir şekilde inşa etmeye başladılar. Sonuç ne mi oldu? Elverişsiz merdivenler. Evlerin en üst katına eşya taşıyabilmenin tek yolu, evin çatısına kurulan bir makarayla eşyaları yukarı çekmek oldu. Dolaplar ve koltuklar, güzel dış cepheye zarar vermesin diye evler sıkıştırıldı ve dışarı doğru eğildi.

Fotoğraf: @emilyymei

#HCtraveltips n.6: Eski bir kanal evini ziyaret etmek olmazsa olmazdır. Birçoğu halka açıktır ama şüphesiz ki en çarpıcı olanı ünlü Hollandalı ressamın konakladığı Het Rembrandthuis Müzesi'dir.

Son olarak, Amsterdam'ın mükemmel sembolünü de unutmamanızı öneriyoruz: Laleler! En az Lale Müzesi kadar muhteşem olan Bloemenmarkt yüzen çiçek pazarını gezmek tamamen ücretsizdir. Oldukça orijinal olan bu yerde, bahçeniz için fiyatta pazarlık yaparak renkli lale soğanları alabilirsiniz. Amsterdam'dan bir parça edinmeden geri dönmek olmaz!

Harcamaların Listesi:

Hostel: € 54 + kahvaltı € 13

Havaalanı treni - Merkez istasyon: € 7

Öğle / Akşam yemeği: ortalama yemek başına € 14

Seçtiğiniz herhangi bir müze: € 18

Anne Frank'in Evi / Seks Müzesi: € 10

Toplam: € 172

* Gösterilen fiyatlar, düşük sezon fiyatları temel alınarak yazılmıştır, check in ve check out gününe göre değişiklik gösterebilir.

En son paylaşılanlar

En İyi Ekim Ayı Etkinlikleri

En İyi Ekim Ayı Etkinlikleri

Sizlere tekrar azıcık da olsa yazı hissettirecek İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Eskişehir ve Bursa şehirlerindeki Eylül ayı etkinliklerine bakın. devamını oku

En iyi 10 Instagram dostu hostelimiz!

En iyi 10 Instagram dostu hostelimiz!

İnanılmaz özçekimler yapmak için Avrupa'nın en iyi 10 hostelini seçtik! Gerçekten herkes için bir şeyler var... mutlaka görmelisiniz! devamını oku

En İyi Eylül Ayı Etkinlikleri

En İyi Eylül Ayı Etkinlikleri

Hafta sonu tatiliniz için veya yoğun bir günün ardından kafa dağıtıcı bir etkinlik mi arıyorsunuz? Hemen İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Eskişehir ve Gaziantep şehirlerindeki Eylül ayı etkinliklerine bakın. devamını oku

Hostelde Yapılmaması Gereken Hatalar

Hostelde Yapılmaması Gereken Hatalar

Düşman değil, ilk defa hostelde kalacak arkadaş edinmek birisi misiniz? Ardından, hostelde neler yapmamanız gerekenler için listemizi hemen okuyun. devamını oku

Ekonomik Tayland Seyahat Rehberi

Ekonomik Tayland Seyahat Rehberi

Tayland'ı ziyaret etmeyi mi hayal ediyor musunuz, ancak banka hesabınız aynı fikirde değil mi? Çözümü bulduk! Tayland'ı düşük bir bütçeyle ziyaret edebilmenizin bir yolu, seyahat blog yazarlarına sormaktır! devamını oku

Venedik Uluslararası Film Festivali'nden En İyi Şekilde Yararlanın

Venedik Uluslararası Film Festivali'nden En İyi Şekilde Yararlanın

76. Venedik Uluslararası Film Festivali yaklaşırken, etkinliğin her yönünü kapsayan ve bu yıl katılmayı planlayanlara öneriler sunan bir yazı hazırladık. devamını oku

Daha fazla yazı >