Gezgin Röportajları: Çiğdem Ceylan

Spor Medyasının önemli isimlerinden başarılı sunucu ve gezgin Çiğdem Ceylan'ı ağırladık.

Gezgin röportajları serisine hoş geldiniz! Bu röportajdaki konuğumuz medyanın en önemli isimlerinden, başarılı bir şekilde yaptığı spor sunuculuğunun yanında dünyayı gezen, spor ve kahve aşığı Çiğdem Ceylan!

Tutkuyla seyahat ederken, maceralarını aynı zamanda Instagram, Youtube ve Kişisel Blog’undan insanlarla paylaşıyor. Kendisiyle yaptığımız röportajda bize kendisinden ve yaptığı seyahatlerden bahsetti. Önce kendisinin Gezgin Kimliğini bir gözden geçirelim sonra da röportajımıza geçelim. Keyifli okumalar!

Gezgin Kimliği

• Doğduğu ülke: Türkiye
• Yaşadığı ülke: Türkiye
• Gittiği ilk ülke: Avusturya
• Gittiği son ülke: İtalya
• Gittiği tüm ülkeler: Hollanda, Avusturya, İtalya, Belçika, Almanya, Fransa, İspanya, Portekiz, Yunanistan, Bulgaristan, Danimarka, İsveç, Norveç, Finlandiya, Estonya, Letonya, Litvanya, İsviçre, Çekya, Slovenya, Hırvatistan, Macaristan, Slovakya, Romanya, Bosna Hersek, Kosova, Makedonya, Arnavutluk.
• Gidilecekler listesindeki ülkeler: Polonya, Japonya, Güney Kore, Çin

• En baştan başlayalım. Kendinizi bir gezgin olarak hissetmeye ne zaman başladınız? Gezi maceralarınızı diğer insanlarla paylaşmaya ne zaman karar verdiniz?

Önceleri ben de birçok insan gibi tüm sene çalışıp sadece yaz ayında 1-2 haftalığına bir yere gider ve tüm günümü deniz güneş kum modunda şezlongda yatarak geçirirdim. Sonraları bu tatil biçimi beni çok sıkmaya başladı. Yeni yerler keşfetmeli ve yeni insanlar tanımalıydım. Ufak ufak farklı kültürleri tanıma adına daha uzaklara seyahat etmeye başladım.

Yaklaşık 3 yıl kadar önce de bir yurtdışı seyahatimden dönerken uçakta, aslında bu seyahatlerin beni ne kadar olumlu ve pozitif etkilediğini düşündüm ve o an havada karar verdim. Bunu çok daha sık yapacaktım. O günden beri rutin olarak yaz-kış demeden neredeyse iş dışında kalan her zamanımı seyahat etmeye ayırıyorum. Bunu yapmaya başladığımdan beri de gezi maceralarımın hepsini diğer insanlarla paylaşıyorum. Seyahat etmek isteyen ama bunu erteleyen insanlara ilham olmak en büyük motivasyon kaynağım.

• YouTube kanalınız, Instagram hesabınız ve blogunuz üzerinden takipçilerinize aktardığınız ana fikirler ve kavramlar nelerdir?

Türkiye’de insanların bana sorduğu soruların büyük bir oranı seyahat etmenin maliyeti ile alakalı. Elbette bu anlaşılabilir bir durum çünkü konu para birimi ve döviz kuru ile ilgili. Evet seyahat etmek çok çok ucuz bir aktivite değil ama bir çok insanın sandığı gibi de milyonlara sahip olmanızı gerektiren bir durum da değil.

Ruhumyollarda seyahat bloğum üzerinden insanlara hem gezdiğim yerleri hem de ucuza seyahat etmenin yollarını anlatıyorum. Instagram hesabımı zaten gezgin olmaya karar verdiğimden beri çok aktif kullanıyorum. Seyahat ederken her anımı hikaye ve post olarak paylaşmayı seviyorum. İnsanların benim bu renkli ve enerjik paylaşımlarımı sevdiklerini hissediyorum. Ama biliyorsunuz ki hikayeler çok kısa süreli ve profilinizden 24 saat sonra yok olup gidiyor. Bu yüzden takipçilerim seyahatlerimi Youtube’a taşımam konusunda çok baskı yaptılar, ben de zaten çok istiyordum bunu. Ve son dönemlerde bu mecralara Youtube kanalım da eklendi. Youtube kanalımda gezdiğim yerlerde çektiğim vlog’larımı yayınlıyorum. 25-30 dakikalık seyahat videolarımda gezdiğim şehirlere veya seyahat etmenin ipuçlarına dair bilgi de var, eğlence de.

• Video ve fotoğraf çekerken ilhamı nereden alıyorsunuz? Sürekli yeni fikirler bulmak zor oluyor mu?

Hiç zor olmuyor desem :) İlham adı üzerinde içten gelen bir şey. Seyahat etmek benim ruhuma işlemiş ve beni aşırı besleyen bir aktivite. Bu yüzden uçağa bindiğim anda enerjim değişiveriyor. Normal hayatımda da pozitif bir insanım ama seyahat esnasında bunun 3’e 5’e katlandığını düşünün. Zaten video veya fotoğraf çekmeliyim zihniyeti ile yola çıkarsanız ortaya yapay ve duygusuz bir iş çıkar. Ben ise o anda ruhumu yollara bırakıyorum. Kamera tuşuna bastığım anda videolar ardı ardına çıkıyor. Ama öncesinde biraz da ders çalışmanız gerekiyor tabi ki. Ben gideceğim şehirde gezeceğim yerleri önceden belirleyip hepsi üzerine fikir sahibi oluyorum ve evde notlar alıyorum. Seyahatim esnasında minik not defterim hep yanımdadır. Fotoğraf konusunda da şanslıyım, kamera beni seviyor sanırım :) Ben de onu :) Bir de artık fotoğrafta hangi açının, kadrajın güzel çıkacağını veya üzerimdeki kıyafetin tarzının, renginin ve pozumun nasıl olması gerektiğini çok iyi biliyorum.

• Nasıl bir seyahat planı yapıyorsunuz?

Uçak ve konaklamayı 1-2 ay önceden mutlaka satın alıyorum. Sonra ciddi ciddi ders çalışıyorum. Şehirlere gitmeden önce gezilecek yerler ile ilgili bilgi edindiğim bazı yabancı seyahat siteleri var. Oradaki yerleşik insanların verdiği yerel ipuçlarına da bakmayı ihmal etmem. Şimdiye kadar epey bir not defteri eskittim. :) Ruhumyollarda’da bazı sayfalarını yayınladım hatta.

Önce şehirle ilgili genel bir bilgi edinirim. Hava nasıl olacak, güvenli mi, havalimanı merkezden ne kadar uzaklıkta, ulaşım alternatifleri neler, şehirde ortalama fiyatlar ne… gibi sorulara cevap ararım. Sonrasında gezilecek yerleri madde madde çıkarıp yanlarına minik notlar alırım ki videolarda bu bilgileri hatırlayıp kullanabileyim. Bazen fotoğraf çekeceğim lokasyonları bile gitmeden belirlemiş olurum. Telefonumun harita özelliği üzerinden de görülecek yerleri işaretlerim, çünkü şehir içinde gezerken bu harita aşırı işime yarıyor. Son olarak yeme içme alternatiflerine bakıp ortalama bir seyahat bütçesi çıkararak seyahat planımı tamamlarım.

• Gittiğiniz yerler arasında tahmininizden çok daha farklı bulup şaşırdığınız bir yer oldu mu?

Şaşırdığım diyemem ama beklediğimden çok daha fazla sevdiğim yerler oldu. Örneğin Almanya’da Mönchengladbach. Köln-Düsseldorf arası seyahat ederken rotamda olmamasına rağmen bir anda trende karar verip gezdiğim bir yerdi. O kadar sakin ve huzurlu bir atmosferi vardı ki unutamıyorum o minik şehri. Son Bologna seyahatimde de Sassuolo ve Modena’ya uğramıştım. Pek turistik olmadıkları için çok da tavsiye edilmiyorlardı. Ama benim bir şehre gitmem için illa aşırı kalabalık olmasına gerek yok. Kendi halinde yaşamını sürdüren ve tarihi dokularını aşırı korumuş küçük şehirleri de çok seviyorum. Slovenya Ljubljana da beni masalsı modu ile şaşırtan bir şehir olmuştu. Sanki kendimi ortaçağ atmosferi için kurulmuş bir film setinde hissettim orada bulunduğum süre boyunca. Şehir masal gibiydi, özellikle hava karardıktan sonra.

• Sizce günümüz gezginlerinin/influencer’larının yaptığı en büyük hata nedir?

Sadece ticari amaçla çekilmiş videolar ve yapılan işler kendini çok fazla belli ediyor. O ruhu kaybetmemek lazım. Etki ettiğiniz kitle sizin samimiyetinize inanmalı ki size takip etsin. Ben hep bunu gözetmeye çalışıyorum. Seyahat ediyorum, keyif alıyorum, eğleniyorum ve hiçbir filtre olmaksızın bunu takipçilerim ile paylaşıyorum. Bu işlerden para kazanmak elbette yapılan işlerin sürdürülebilirliği için çok önemli. Bu bir gerçek. Ama bu yola çıkarken ilk başta para ilk hedef olmamalı.

• Burada Hostelsclub'da hepimiz, hostel kültürünü anlatıyoruz ve yaşıyoruz. Peki ya siz hosteller hakkında neler düşünüyorsunuz?

Çok seviyorum :) Avrupa seyahatlerimde genelde hostellerde konaklamayı tercih ediyorum ve bunu da üzerine basa basa ruhumyollarda seyahat bloğumda anlatıyorum. Hosteller otel ve dairelere göre bütçeye çok daha uygun bir konaklama seçeneği. Atmosferleri de çok daha sıcak. Hostellerde konaklarken farklı milletten, dilden, dinden birçok insanla arkadaş olup sohbet etme fırsatı elde ettim. Hala birkaçı ile konuşuyoruz hatta. Burada konaklayanlar genelde biraz daha genç kesim olduğundan ortam da çok daha dinamik ve eğlenceli.

Zaman zaman da sabahları hostel görevlisinin hazırladığı tatlı pancake ve marmelat kokuları ile uyanabilirsiniz :) Bu arada kaldığım yerlerde oda ve tuvaletler sanılanın aksine de epey hijyenikti. Ortak banyo kullanımına eskiden karşıydım ama şu an sıcak bakıyorum çünkü herkes her yeri bulmak istediği gibi bırakıyor genelde. Tabi puanlama ve yorumlara dikkat edin. Ben genelde düşük puanlılardan uzak duruyorum.

• Sosyal medya ile çalışmak, iş ile kişisel yaşam arasındaki çizgiyi bulanıklaştırıyor. Kendinizle ve seyahat deneyimlerinizle ilgili paylaşım yaparken siz bu çizgiyi nasıl koruyorsunuz?

Bende çok da bulanıklaştığını söyleyemem çünkü ben sosyal medyadan da olumlu anlamda beslenen bir insanım. Ama tabi aradaki ayrımı da iyi yapmak gerekiyor. Evet sosyal medya gerçek hayat demek değil, tamamen orada yaşayıp içinde boğulmamak ve kötü yorumları çok da önemsememek gerek ama içeriklerimiz samimi, hakiki ve doğal ise onlar bizim de birer gerçek yansımamız aslında. O yüzden sosyal medyada takip ettiğiniz Çiğdem Ceylan’ı, işyerindeki, sosyal ve özel hayatımdaki, seyahatlerimdeki benden çok da ayıramayacağım. Çünkü sosyal mecralarımda gördüğünüz her şey gerçek.

Zaten sadece seyahat değil, işyerimi, İstanbul’daki evimin bahçesini, kedilerimi, yeğenimle geçirdiğim güzel zamanları… kısacası her şeyi paylaşmayı seviyorum. Bundan mutsuz da değilim üstelik. Mutlu anlarımı paylaşmak çok hoşuma gidiyor çünkü. Yani günümüz dijital dünyasında hayatınızı oradan paylaşıp sonrasında da şikayet etmek bana çok mantıksız geliyor.

• Çok başarılı bir sunucu olarak ciddi bir hayran kitleniz var. Bundan 20 sene sonrasını düşündüğünüzde kendinizi nerede görüyorsunuz?

Teşekkür ederim :) Ne mutlu ki sevdiği mesleği yapanlardanım! Özellikle futbolu ve hemen hemen sporun her dalını çok seviyorum. Canlı yayında program yönetmek ise benim için bir tutku, aşk. O, adrenalinle karışık ama kaygıdan çok uzak olan tarifsiz heyecan için yaşıyorum her gün. Bu da seyahatlerim dışında hayatımda aşırı beslendiğim bir hissiyat. Bu yaşıma kadar uzun vadeli planlar yapmadım. Bundan sonrası içinde yapmıyorum. Benim için önemli olan şey hayatta ne yaparsam yapayım, bunu eğlenmek ve keyif almak için yapmak. Bakalım hayat bana ilerleyen dönemlerde neler gösterecek? :)

Çiğdem Ceylan'a cevapları ve bu muhteşem fotoğraflarını bizimle paylaştığı için çok teşekkür ediyoruz. Kendisini Instagram, Youtube ve Kişisel Blogu üzerinden takip edebilir ve yaşadığı maceraları keşfedebilirsiniz!

Çok yakında Gezgin Röportajları'nın yeni konuğu ile sizlerle görüşmek üzere!